NYLA’nın öğretmenleri ile online derslere katılın!
Özel Dersler
Yetişkin Eğitimleri
Dilbilimci Öğretmenler
Çocuklar İçin Dersler
Grup Dersleri
Tüm Materyaller Dahil
Online Eğitim
Kolay Kullanılabilir Platform
NYLA Sertifikası
Sihirli yöntem nedir? “İngilizce öğrenmenin en iyi yolu nedir öğretmenim?” Bu, İngilizce öğretmenliği yaptığım süre boyunca en sık duyduğum sorulardan biriydi. İster Şili’nin Santiago şehrindeki yoğun bankacılar, ister Kolombiya’nın Bogotá ya da Kamboçya’nın Phnom Penh şehirlerindeki dil kursuna gelen gençler ya da İngiltere’deki yaz okullarındaki çocuklar olsun — tüm öğrenciler bu sorunun cevabını merak ediyordu: Dil öğrenme sürecini sihirli bir şekilde hızlandıran özel bir yöntem var mıydı? Ancak cevabım çoğu öğrencinin duymak istediği türden bir şey değildi. Ne tamamlanacak belirli gramer alıştırmaları, ne akıllı bir mobil uygulama ne de pedagojik olarak kusursuz bir ders kitabı… Cevabım genellikle hayal kırıklığı yaratıyordu çünkü uygulaması kolay değildi: “Bir dili öğrenmek istiyorsanız, o dilin içinde yaşamalı ve kullanmalısınız,” derdim. “Konuşun, dinleyin, cevap verin — iletişim kurun!” Bu yaklaşımı sadece CELTA eğitimimde öğrendiğim ya da Uygulamalı Dilbilim yüksek lisansımda araştırdığım için değil, bizzat yaşadığım için savunuyordum. İlk iki yabancı dilimi o dillerin konuşulduğu ülkelerde yaşayarak öğrendim. İngilizce’yi ise gerçekten ancak, İngilizce’nin kaçınılmaz olduğu uluslararası bir üniversitede okuyana kadar tam anlamıyla kavrayamadım.
Peki araştırmalar ne diyor? Çeşitli araştırmalar, öğrenmekte oldukları dile yoğun şekilde maruz kalan öğrencilerin, ister iki dilli bir eğitim programında ister yurt dışı eğitim tecrübesiyle olsun, daha yüksek bir akıcılık seviyesine ulaştıklarını göstermektedir (örn. Cummins 2009, Kinginger 2011, Wilkinson 1998). Özellikle öğrencinin dili öğrenme ve içselleştirme motivasyonu yüksekse, bu etki daha da güçlenir. Bu yüksek motivasyon genellikle, hedef dilin kültürüne ait olma ya da ona yaklaşma isteğiyle beslenir. İnsanlar duygusal ve sosyal bağ kurma yönünde programlanmıştır ve bu bağın yalnızca yabancı bir dil aracılığıyla kurulabileceği bir ortamda bulunmak, o dili öğrenme motivasyonumuzu artırır. İşte bu yüzden bir dili, o dilin konuşulduğu ülkede öğrenmek bu kadar etkilidir — çünkü tam anlamıyla bir dilsel maruziyet sağlar. Birçok iletişim temelli dil dersi, bu yoğun maruziyet ortamını taklit etmeye çalışır: anlamlı bağlamlar, bol ikinci dil girdisi (L2 input) ve duygusal etkileşim ile.
Çocuklar için neden bu kadar etkili? Yoğun dil deneyimleri her yaştan öğrenci için etkili olsa da, özellikle çocuklarda çarpıcı sonuçlar doğurabilir. İkinci dil edinimi araştırmalarında, “kritik dönem hipotezi” (CPH) olarak bilinen bir teori vardır. Bu hipotez, insanların küçük yaşlarda, dil açısından zengin ve yoğun bir ortamda yer alırlarsa, tam anlamıyla ana dili seviyesinde bir yeterliliğe ulaşabilecekleri bir dönem geçirdiklerini savunur. Bu durum, yetişkinlerde gözlemlenmemektedir. Her ne kadar CPH evrensel olarak kabul görmese ve bazı araştırmalarla (örn. Vanhove 2013) tartışılsa da, birçok çalışma, çocukların dili katı kurallar yerine doğrudan iletişim yoluyla sezgisel olarak öğrenmeye daha açık olduklarını ve erken yaşta maruz kalmanın, ileriki yıllarda başarı ve özgüveni artırdığını desteklemektedir (örn. Abrahamsson & Hyltenstam 2009, Birdsong 2009, DeKeyser 2012).
Yoğun Dil Deneyimleri Nasıl Oluşturulabilir? Herkesin uzun süre yurt dışına seyahat etme veya eğitim alma imkânı olmayabilir. Neyse ki içinde yaşadığımız dijitalleşmiş ve küreselleşmiş dünyada, İngilizce’ye çeşitli bağlamlarda maruz kalma fırsatları artmış durumda. Bunlar şunları içerebilir (ama bunlarla sınırlı değildir):
Film ve videolar izlemek
Şarkılar dinlemek
Online videolara yorum yapmak
Çevrim içi tartışmalara katılmak
İngilizce online kurs ve webinarlara katılmak
Video oyunları oynamak!
Son madde üzerinde özellikle durmak gerek!
Cambridge ile birlikte geliştirdiğimiz “English Adventures” adlı Minecraft dünyasında tam da bu noktayı keşfediyoruz.
8–11 yaş arası genç öğreniciler için özel olarak tasarlanmış bu oyun, A1–A2 seviyesine uygun kelime ve yapıların kullanıldığı dil açısından zengin bir ortam sunuyor. Bu oyun, öğrencilerin seviyelerine uygun dili gerçek bir bağlam içinde deneyimlemelerine olanak tanıyor. Bir şeyi anlayamadınız mı? Sorun değil! Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, yanlış anlamalar da yeni öğrenme fırsatları yaratır.
Oyun içindeki anlatım ve hikâye sayesinde ortaya çıkan duygusal bağlılık, bu öğrenmeyi daha da kalıcı hale getiriyor.
Yoğun dil deneyimleri, öğrenicileri sadece gramer bilen bireyler değil, gerçek iletişim kuran insanlar haline getirir.
İster oyunla, ister video ile, ister bir konuşma ortamında olsun — önemli olan: dilin içinde olmak ve o dili yaşamak.
by Maija Kozlova.
İngilizce öğrenmek hiç bu kadar keyifli olmamıştı, öğretmenimiz çok sabırlı ve tecrübeli, dersi extra kaynaklar ve materyaller ile destekliyor, ders çok verimli ve oldukça eğlenceli geçiyor. Tutkunuz ve dil öğrenme yolundaki yol arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız.
Dersler sizinle çok daha kolay ve daha keyifli hale geldi. Öğrencilerinizi dikkate almanız ve her adımda desteklemeniz gerçekten çok değerli. Enerjiniz, pozitifliğiniz ve özveriniz sayesinde her ders bir ilham kaynağı oldu, NYLA ile A2 seviyesinde devam edeceğim, teşekkürler!
Siz sadece öğretmekle kalmıyorsunuz, aynı zamanda öğrencilerinizin kalbine de dokunuyorsunuz. Sabrınız, bilginiz ve ilginiz için teşekkür ederim. Dersi anlatma şekliniz ve yöntemleriniz dil öğrenmeye karşı tüm ön yargılarımı yıktı, sizi sevgiyle herkese tavsiye ediyorum.
Sizinle tanıştığımız için çok şanslı hissediyorum, bana İngilizce öğrenmeyi sevdiren ve kalbimize dokunan öğretmenimiz. Sizin sayenizde C1 seviyesine kadar geldim. Her şey için size minnettarım. NYLA ile yolunuz açık olsun, daha nice öğrencilere ışık olmanız dileğiyle, sizi çok seviyoruz...